CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, Kütahya’nın Domaniç ilçesinde vatandaşlarla yaptığı toplantıda; “Kooperatifçiliği teşvik edeceğiz. Aynı zamanda motorinde ÖTV ve tüm vergileri sıfırlayacağız. türkiye ‘da çok daha kolay üretip tüketebileceksiniz. Köylerimiz kalkınacak. Köy okullarımız yeniden açılacak. Mobil eğitime gerek kalmayacak. Böylece okullar öğrencisiz, öğrenciler de öğretmensiz kalmayacaktır. Köylerimizi canlandırmak, yaşatmak istiyoruz” dedi.
CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka, bugün Kütahya’nın Domaniç ilçesine bağlı Muratlı köyünde vatandaşlarla görüşmeye geldi. Nazlıaka, CHP’nin iktidara gelmesi durumunda uygulanacak Aile Destek Sigortası ve çiftçi desteğini anlatan Nazlıaka, şunları kaydetti:
“Yaşadığınız sıkıntıları biliyoruz. Farkındayız. Muhtarımızla görüştüm. Muhtarımız sorunları somut bir şekilde aktardı. Bunlar çözülemeyecek problemler değil. Muhtarımız fotoğraf gösterdi. İki gün önce, Burada yağmur yağdığında temiz suyun çamurlu olduğunu gördüm, “Yeterli değil. O olunca pompayla da su alıyorsun, köye 12 bin TL’ye geliyor” diye bilgi verdi muhtarımız. türkiye Uymayan tablolar. Yani bir suyun kederine düşmemelisiniz. ya da hayvanlar şu kadar su tüketiyor, biz de şu kadar su tüketiyoruz. Hayvanlarımız bizim canımız olduğu kadar sigortamızdır. Geçim kaynağınız. Başka bir bahis, sıradan çiftçilikte yaşadığınız zorluklardır. Mazot, gübre, su, sulamada kullanılan elektrik, tohum değerlidir. Her şey o kadar değerli ve girdi maliyetleri o kadar yüksek ki, bazı çiftçilerimiz tarlalarını biçmekten vazgeçti. Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nde iki Trakya büyüklüğünde bir alan veya Hollanda ülkesi büyüklüğünde bir alan ekilmemiş hale geldi. Çiftçi vazgeçti. Ekiyor biçiyor, sonra cebindekine bakıyor. Gelen paranın alım gücü de her geçen gün azalıyor. Paramız paradır. Hal böyle olunca ‘neden kendimi bu kadar yorayım’ deme noktasına gelindi. Hatta zarar verme noktasına geldi.
“BU SAHİBİNİZE SON VERİRSENİZ REFAH İÇİNDE YAŞAYACAKSINIZ”
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çıkarılan ve çiftçiye desteği garanti eden bir kanun var. k diyoruz; Yerli üretimimizin ve gelirimizin yüzde 1’ini her yıl çiftçiye teşvik olarak vereceğiz. Bu yasa Meclis’ten geçmesine rağmen devletten hiç böyle bir teşvik aldınız mı? Almadınız, size ödenmedi. Çiftçilerimizin rahat etmesini istiyoruz. İnsanların doğdukları yere doyamadıklarını görüyoruz. Bu nedenle birçok köyümüzde genç kardeşlerimiz şehir merkezlerine taşınmak zorunda kalıyor. Herkesin doğduğu yerde doymasını, refah içinde yaşamasını, üretmesini ve ürettiğini paylaşmasını istiyoruz. O zaman gençlere ve kadınlara yönelik bir politika uygulamamız gerekiyor. Aile ek sigortası kapsamında bu köyde yaşayan tüm genç ve kadınlar sigortalıdır ve günü geldiğinde cebinizden bir kuruş ödemeden emeklilik hakkına sahiptir. Bu, arkasında durduğumuz, maliyeti hesapladığımız ve uygulayacağımız kaynakları net olarak bulduğumuz bir projedir. Bazen kaynak var mı diye soruyorlar. Başkanın 16 uçağı var. 13. Cumhurbaşkanımız olacak Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ne diyor? ‘Bütün o uçakları satacağım. “O uçaklara ihtiyacım yok” diyor. Yine ne diyor? ‘Sarayda yaşamayacağım. Çankaya Köşkü’nde yaşayacağım. Ben o köşkte yaşarken kendim ve ailem için ödeyeceğim. Elektrik mi doğalgaz mı kullandım? Orada gayri resmi bir misafir ağırladım mı? Bunları kendi cebimden ödeyeceğim. Asla ama asla halkımın vergilerini kendi özel harcamalarımla karıştırmayacağım.’ Öteki ne diyor Kemal Kılıçdaroğlu? ‘Yolsuzluğun hortumlarını keseceğim’ diyor. Bugün bazı ihaleleri ilk kimin alacağı belli oldu. Maalesef o ihaleler gerçek fiyatın çok üzerinde veriliyor. Ortadaki bu fark nedir? Vergilerinizden çıkıyor. Bu debdebeye bir son verirsek, tevazu içinde yaşarsak, yolsuzluk girdaplarını kesersek, beşli çetelere para aktarmayı bırakıp halka para aktarmaya son verirsek refah içinde yaşarsınız.
“KÖY OKULLARIMIZ TEKRAR AÇILACAK. ULAŞTIRMALI EĞİTİME İHTİYAÇ KALMAYACAK”
Bugün siz değerli muhtarımızın bana ilettiği talepleri aldım. Aslında bunları hemen yerine getireceğiz. O zaman da söylediğim gibi çiftçinin rahat yaşadığı bir Türkiye inşa edeceğiz. Ayrıca iktidara geldiğimizde çiftçilerimizin borçlarını da sıfırlayacağız. Borçlarınızı da yeniden yapılandıracağız. Çünkü biliyoruz ki günümüz Türkiye’sinde borcu olmayan çiftçimiz yok. Geçimlik bir tarım özellikle kadınlar için çok değerli. Çünkü kadınlar domatesi, hıyarı, fasulyeyi, biberi yani geçimlik olarak kullanacakları sebze ve meyveleri kendileri üretirler. Onları teşvik edeceğiz. Kooperatifleri teşvik edeceğiz. Aynı zamanda motorinde ÖTV’yi, tüm vergileri sıfırlayacağız. Girdi maliyetlerinizin düştüğü bir Türkiye’de siz de çok daha rahat üretip tüketebileceksiniz. Köylerimiz kalkınacak. Köy okullarımız yeniden açılacak. Mobil eğitime gerek kalmayacak. Böylece okullar öğrencisiz, öğrenciler de öğretmensiz kalmayacaktır. Köy okullarındaki eğitim düzeyi, öğrencilerin şehir merkezinde ve hatta Türkiye’nin en büyük şehirlerinde alacakları eğitim kalitesiyle eş değerde olacak. Köylerimizi canlandırmak, canlandırmak istiyoruz. Bunu yapacak gücümüz olacak. Partimizin adını biliyorsunuz; Cumhuriyet Halk Partisi. Halkın partisidir. Bu yüzden halkın gücünü kuracağız.
“ERDOĞAN, CUMHURİYET DÖNEMİNDE ‘MİLLET İÇİN KÖYLÜ’NÜN DEĞERİ’ OLDU”
Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ‘Köylü milletin efendisidir’ demişti. Ne yazık ki Erdoğan’ın cumhuriyetinde ‘köylü millet için değersiz’ hale geldi. Ne yazık ki belediye hizmetlerimizi güzel Kütahya’mızda hissedemediniz. Bunu ancak büyükşehir belediyelerimizin kısıtlamalarla, diğer belediyelerin buraya yansıtmış olduğu imkanlarla doğal olarak yansıtabildiği ölçüde hissedebildiniz. Yerelde güzel bir belediyecilik anlayışıyla halka nasıl hizmet sunduk. Şimdi diyoruz ki; Hükümetimizde, tüm haneleri en az bir taban fiyat üzerinden minimum fiyat veya altında aile ek sigortası ile destekleyeceğiz. Ailedeki yaşlı, engelli, çocuk sayısına yani bakıma muhtaç kişi sayısına bağlı olarak takviyeler artacaktır. Dul veya yetim aylığınız varsa bunlar asla kesilmez. Güzelleştirilecektir. Bu geçim hanımın banka hesabına yatırılacaktır. Neden bayanın banka hesabına yatırıyoruz? Çünkü biliyoruz ki aile içinde en adil paylaşımı sağlayan kadındır. Böylece kadın, ailenin ihtiyaçları doğrultusunda gerekli harcamaları yapacaktır.
“BU BİR LÜTFEN DEĞİL, GERÇEKTEN BU SİZİN ANAYASAL HAKINIZ”
Onları hakkın olduğu gibi sana iade ediyoruz. Bunlar bir lütuf değil, aslında sizin anayasal hakkınız. Mevcut iktidar size bu hakkı vermiyor, gasp ediyor. Hak ettiğini alacaksın.”
