İş dünyasından OVP değerlendirmesi
İş dünyasının önde gelen isimleri, Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın açıkladığı Orta Vadeli Programa ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İTO Lideri Şekip Avdagiç: OVP’nin döviz kuru, büyüme rakamları ve enflasyon konusunda makul hedefleri var
Orta Vadeli Programın bugüne kadar ortaya konan en gerçekçi OVP olduğunu belirten İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekip Avdagiç, bunun hem döviz için belirlenen kurları, hem büyüme rakamlarında belirlenen gerçekçi hedefleri, hem de enflasyona ilişkin makul hedefleri olan bir plan olduğunu söyledi. 2024 ve sonrası için.
Tüm rakamlar ve hedefler bir araya getirildiğinde programın daha gerçekçi ve dengeli bir orta vadeli plan sunduğunu belirten Avdagiç, “Bu yılın başında Türkiye’nin yaşadığı büyük bir trajedi var. Deprem var ve getirdiği büyük yük var. Bunu akılda tutarak tasarlanmış bir süreçtir.
Bu 3 yıldaki en önemli harcama kalemlerimizden biri de deprem yaralarının sarılması olacak. Buna rağmen 3 yıl sonunda bütçe dengeleri, istihdam ve enflasyon açısından makul ve beklenen seviyelere dönüşü içeren bir program olduğunu görüyoruz.
Açıklanan 7 yapısal reformun sektör tarafından nasıl algılandığına değinen Avdagiç, “Ticaretten büyümeye, dijital ekonomiden bütçe istikrarına kadar pek çok konu var. Onun için vergilerle, yatırımlarla, teşviklerle, ihracatla, nitelikli iş gücü yetiştirmeyle ilgili değerli amaçların burada hayata geçirilmesi çok değerli. Ancak Avrupa Birliği’nin ve tüm dünyanın üzerinde değerle durduğu iki konu var.
Biri yeşil ekonomi, diğeri dijitalleşme. Yapısal reformlar tüm bu başlıklarla birlikte yedi başlıkta öngörülüyor. Onları yakından takip edeceğiz. Bu yedi başlığın tamamında çok titiz ve sonuç odaklı bir çalışma yapılması hem iş dünyasının hem de Türk halkının önünü açacaktır” dedi.
Enflasyona yönelik belirlenen hedeflere de değinen Avdagiç, “Biliyorsunuz bu yıl yüzde 65 olarak belirlenmiş bir enflasyon hedefi var. Gelecek yıl için yüzde 33 gibi iddialı bir hedef var. Bu sene tahmin edilen 65 hedefin birkaç puan üzerinde bitirebileceğimizi tahmin ediyorum. Sıkı para politikasına bağlı olarak gelecek yıl yarı yarıya azaltılması hedefleniyor. Bunlar normaldir, kendi içinde çok dengeli bir süreci hayata geçirmek değerlidir. Sayın Cumhurbaşkanımız tüm bu politikaları uygularken istihdamdan, yatırımdan, ihracattan taviz vermeden yürütüleceğinin garantisi var.
En değerli beklentilerimizi karşılıyor. Bu hedeflere ulaşırken yatırımcılara istihdam sağlayan, ihracat yapan ve onların beklentilerini karşılayan firmaların önünü açacak süreçlerin de programda belirtildiği gibi hayata geçirileceğini umuyoruz. Bunlar hayata geçirildiği takdirde ihracatla, bütçe rakamlarıyla, cari açıkla ilgili hedeflere ulaşmak çok daha kolay olacaktır” dedi.
Deprem nedeniyle büyüme beklentilerinin 1 puan düştüğünü, OVP’nin kendi içinde uyumlu bir paket gibi göründüğünü kaydeden Avdagiç, istihdam tarafında işsizliğin mutlaka tek haneli rakamlara indirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Bu konuda iki değerli bahis olduğunu söyleyen Avdagic, “Türkiye’de her yıl işgücüne ciddi sayıda katılım oluyor. Ancak kadınların işgücüne daha yüksek oranda katılması gerekiyor. Maalesef orada kör bir alanımız var. Ne eğitimde ne de iş hayatında olmayan bir gençlik departmanımız var. Bunların da iş hayatına kazandırılması gerekiyor. Bütün bunlardan dolayı tüm bunların eğitim yoluyla yeniden niteliklendirilmesiyle iş dünyasının nitelikli personeli konusunda doğru politikaların uygulanması gündemdedir. Bunların gerçek ve etkin uygulanmasıyla bu oranın yakalanabileceğini düşünüyorum” dedi.
Merkezi yönetim bütçe gelirlerinin 2024 yılında ikiye katlanmasında vergi artışlarının etkisini değerlendiren Avdagiç, “Türkiye’de zaten yüzde 70’lere varan bir enflasyon var. Bu oranda bir artış beklenebilir. Dolayısıyla bu rakamlara ulaşılmasa bile daha sıkı ve etkin bir vergi politikası ve tahsil edilemeyen vergilerin tahsiline yönelik politikaların sürdürülmesiyle buna yakın rakamların gerçekleşebileceğini umuyorum.
Nakit sıkılaştırma adımlarıyla birlikte 2023 yılına ilişkin büyüme beklentilerinin şu ana kadar makul olduğunu belirten Avdagiç, “Özellikle tüketim tarafı hızlı gidiyor. 3. çeyrekte hem cari dengeye hem de turizm başta olmak üzere hizmetler sektörüne ilave katkı sağlanacak. Buna göre çok da arzu ettiğimiz bir konu olmayan tüketimden gelecek bir etkinin de katkısıyla bu oranı yakalayabileceğimizi düşünüyorum. Ancak büyüme rakamında belirleyici parametre olarak ihracat oranını artırmamız gerektiğinin de burada altını çizmek isterim” dedi.
İSO Lideri Erdal Bahçıvan: Bu sefer önceki dönemlerden farklı olarak gerçekçi bir yaklaşımla, gerçekçi, OVP’den nitelikli bir grupla hayata geçirilmesi son derece önemli.
İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı 2024-2026 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Plana (OVP) ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi:
“21. 21. yüzyılda üretim hayatı teknoloji odaklı büyük bir dönüşüm yaşıyor. Bilgi Çağında Türkiye’nin klasik sanayi ile yoluna devam etmesi mümkün değildir. Çok değerli bulduğum ve önümüzdeki üç yılın (2024-2026) ekonomik istikrarını ortaya koyan Orta Vadeli Program’a (OVP) bu perspektiften baktığımızda; Üretimin, sanayinin ve en önemlisi kaliteli üretimin öne çıkmasını değerli buluyorum. Çünkü nitelikli ve sürdürülebilir bir kalkınma ve ekonomik büyüme hepimizin arzusudur.
Bu bağlamda OVP’den en değerli beklentilerimizden biri atılacak yapısal adımlardı. İşte bu noktada belirlenen yedi öncelikli yapısal alan; “Büyüme ve Ticaret, Beşeri Sermaye ve İstihdam, Fiyat İstikrarı ve Finansal İstikrar, Kamu Finansmanı, Afet Yönetimi, Yeşil ve Dijital Dönüşüm, İş ve Yatırım Ortamı” konularında önemli bir vizyonun belirlenmesini çok maliyetli bulduğumu belirtmek isterim. Sanayiciler olarak yerli üretim, Yeşil ve Dijital Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik konularını destekleyerek üretimimizin teknolojik dönüşümüne yönelik atacağımız adımları değerli buluyoruz.
OVP’nin önceki dönemlerden farklı olarak bu kez kararlılıkla, gerçekçi bir yaklaşımla, yetkin ve nitelikli bir ekiple hayata geçirilmesi ülkemizin parlak geleceği açısından son derece önemlidir. Küresel ölçekte belirsizliğin arttığı bir süreçten geçiyoruz. Ancak üretim hayatında öngörünün önemi yadsınamaz. Bu noktada OVP’yi hayata geçirme kararlılığı öngörüye de değerli katkı sağlayacaktır” dedi.
DEİK Lideri Nail Olpak: Ekonomide 3 yıllık yol haritamızın gerçekçi, dengeli ve öngörülebilir olması memnuniyet verici
OVP’ye ilişkin yazılı değerlendirmede bulunan Dış Ekonomik Çıkarlar Konseyi (DEİK) Lideri Nail Olpak, şunları söyledi:
“Bugün Cumhurbaşkanımız ve Başkan Yardımcımızın açıkladığı Orta Vadeli Program öncesinde iş dünyası olarak öncelikli beklentimiz öngörülebilirlikti. Önümüzdeki 3 yılı kapsayan bu yeni yol haritasını değerlendirdiğimizde, hazırlanan planın tüm kesimlere öngörülebilirlik sağlaması bizi oldukça memnun ediyor. Ayrıca programın ana hatlarına baktığımızda her zaman dile getirdiğimiz istikrar ve güven ortamının sürdürülmesi adına ekonomimizin ve ticaretimizin geleceğine olumlu katkı sağlayacağının sinyallerini alıyoruz. Türk iş dünyası olarak.
Orta Vadeli Programlar kamu kurumları için bağlayıcı olmakla birlikte, özel sektör için de yol gösterici niteliktedir. Bugün açıklanan OVP’nin özel branş için geleceği planlama açısından ufuk açıcı bir yol haritası olduğunu görüyoruz.
Programın hazırlık aşamasında DEİK olarak başta Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz olmak üzere sürece katkı sağlayan tüm Bakanlarımızla ön plana çıktık. Kendileriyle yaptığımız toplantılarda programdan beklentilerimizi, öncelikli sorunlarımızı ve süreci hızlandıracak acil analiz önerilerimizi aktardık. İş dünyamızın fikirlerinin bu kadar geniş bir kapsamda kabul görmesinden memnuniyet duyuyoruz ve görüşlerimizin yeni OVP’ye yansımasını da memnuniyet verici buluyoruz.
Kısa vadede en değerli meselemizin enflasyonu ve cari açığı düşürmek, makroekonomik istikrarı sağlamak olduğunun bilincindeyiz. Aynı zamanda ekonomimizin rekabet gücünü artıracak, uzun vadeli büyüme trendini yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı destekleyecek, sosyal adaleti ve refahı güçlendirecek politika tedbirlerinin de alındığını görmek son derece olumlu. bu politikalarla, yapısal dönüşümlerle, özellikle sarsılan bölgemizin orta vadede yeniden kalkınmasıyla. .
Sayısal olarak baktığımızda hem birbiriyle dengeli hem de iş ve ekonomi dünyamızın varsayımlarıyla paralellik taşıdığına şahit olduk ki bu da programın gerçekçi bir yaklaşımla hazırlandığının en değerli göstergesi.
Önümüzdeki üç yılda yapmamız gereken OVP çerçevesinde planlanan aksiyonları kararlı bir biçimde hayata geçirmek ve takip etmektir. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) olarak Türk iş dünyamıza ve özel sektörümüze karşı üzerimize düşen her sorumluluğu her zaman olduğu gibi eksiksiz yerine getirmek için küresel ölçekteki çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”
ATO Lideri Gürsel Baran: OVP’nin ayakları yere basan bir siyasi metni var
Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, yaptığı yazılı açıklamada 2024-2026 yıllarını kapsayan OVP’yi değerlendirdi.
OVP hazırlıklarının ekonomi odaklı Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından koordine edildiğini hatırlatan Baran, şöyle konuştu:
“OVP, 3 yıllık hedef verilerinin açıklandığı bir programdan ziyade, Türkiye’nin 2. yüzyıla uzanan sürecinde ekonomik bir perspektif ortaya çıkardı. Bu program hazırlanırken Sayın Yılmaz ve ilgili tüm bakanlar tekrar gündeme getirdiler ve yine iş dünyamızın ve üyelerimizin sorunlarını gerçek departmanın tam verimliliği önünde gündeme getirdik, aksaklıkları ve analiz önerilerimizi aktardık, görüşlerimizi almak ve tüm kesimleri kucaklamak çok değerli. OVP’yi hazırlarken bu bakış açısı programın uygulanmasındaki başarıya katkı sağlayacaktır.”
Baran, Türkiye’nin salgın, küresel riskler ve deprem felaketi nedeniyle zor bir süreçten geçmesine rağmen ekonomik büyüme, üretim, ihracat ve istihdamdan taviz vermediğini belirtti.
OVP’nin ayakları yere basan bir politika metni olduğuna dikkat çeken Baran, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bugün enflasyon ekonomimizin en kıymetli sorunudur. Enflasyonla mücadelede başarılı olunmadan ekonomimizin tam anlamıyla işlemesi mümkün değildir. Dolayısıyla enflasyonu tek haneye düşürmeyi hedefleyen, yatırım, istihdam, üretim ve kalkınmayı önceliklendiren bir plan. İhracat geleceğe daha umutla bakmamız için bize ortam hazırladı.”
OVP’de yapısal reformların gerçekleştiğini belirten Baran, “Türkiye gerçekten büyük ve güçlü bir ülke. Ekonomisini daha da geliştirip ilerleterek küresel ekonominin en büyük ülkeleri arasında yer alması mümkün. Bizim en büyük tökezlememiz mümkün. Bunun önünde yapısal boyuttaki sorunlarımız var. Bu programda yapısal dönüşüm bir sorun. Bunu dikkate almak çok değerli.” değerlendirmesini yaptı.
İş dünyası olarak beklentilerinin başında yapısal dönüşümün geldiğine dikkat çeken Baran, “Gerçek departmanımızın adımlarını ağırlaştıran konularla ilgilenip bunu geriye dönüp bakmaya gerek kalmayacak şekilde düzenlemek, önümüzü açacaktır. Türk ekonomisinin yolu.” ifadesini kullandı.
OVP’nin Türkiye’nin rekabet gücünü ve verimliliğini artırmayı hedeflediğini belirten Baran, şöyle konuştu:
“Ekonomimizin hem yurt içi hem de küresel ekonomiden kaynaklanan sıkıntılarını biliyoruz. Fırsatlarımızı da görüyoruz. Orta Vadeli Program hedeflerinin ekonomimizi fırsatlara taşıyacağına inanıyoruz. Programın hayata geçmesini bekliyoruz, biz de Uygulanmasını takip edeceğiz. Bu süreçte iş dünyası olarak elimizden gelen desteği vereceğiz ve üzerimize düşen her türlü sorumluluğu üstleneceğiz.”
TİSK Genel Başkanı Özgür Burak Akkol: Programın olumlu sonuçlarını kısa sürede göreceğimize inancımız tam.
Türkiye Patron Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, maliye politikası, para politikası ve yapısal reformlara dayalı bir harita olan Orta Vadeli Programa ilişkin açıklamalarda bulundu. Açıklamada, “Üretimi, istihdamı ve yatırımı teşvik etmeye, enflasyonla mücadeleye, enflasyonla mücadeleye odaklanan, yeşil ve dijital dönüşümü de içeren yapısal reformları içeren bu programın olumlu sonuçlarını kısa sürede göreceğimize inanıyoruz. ” Sözlerini kullandı.
Akkol, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Günümüzde beşeri sermayenin, istihdamın korunmasının ve arttırılmasının öneminin enflasyonla ilgisi yoktur.
Mücadeleyi, iş ve yatırım ortamını teşviklerle desteklemeyi amaçlayan Orta Vadeli Programı (OVP) çok değerli buluyoruz. Yeşil ve dijital dönüşümü de içeren yapısal reformları içeren, enflasyonla mücadele eden, odağında üretim, istihdam ve yatırımı teşvik eden bu programın olumlu sonuçlarını göreceğimize inancımız tamdır.
İstihdamın korunması ve esnek çalışma modellerinin garantili olarak artırılması,
TİSK olarak yetkinlikleri dönüştürüp güçlendirmek, tüm sektörlerimizi kapsayan yeşil ve dijital dönüşüm için yol haritaları oluşturmak son yıllarda en önemli önceliklerimizden biri oldu. Çalışma hayatına yön verecek önerilerimizi sunmaktan ve uygulamalarına öncülük etmekten her zaman mutluluk duyduk.
Bu konulara odaklanarak, milletimize ve tüm taraflara ortak akılla fayda sağlayacak çözümler üretmek için birlikte çalışmaya hazır olduğumuzu her zaman dile getirdik. TİSK olarak bu yönde atılacak her adıma destek vereceğimizi bir kez daha belirtmek isteriz.
Açıklanan yeni yol haritasının pozitif büyüme yoluna devam eden ekonomimize güç katacağından şüphemiz yok. Programın, yatırımcıların Türkiye’ye olan güvenini artırması açısından da çok değerli olduğuna inanıyoruz.
60 yıldır tüm paydaşlarımızı ve bu topraklarda yaşayan tüm vatandaşlarımızı önceleyen, ekonomik ve sosyal açıdan milletimize katkı sağlayan kararların arkasında durduk. Bundan sonra hep birlikte, ortak akılla, güçlü bir şekilde büyüyen bir Türkiye’yi inşa edeceğiz. Açıklanan programın ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını dileriz.